14 Temmuz 2011 Perşembe

Sakin olmak lazım..

Güzeller,

Diyetlerden başımızı kaldıramadığımızı şu günlerde aslında göremediğimiz bir şey var. Mevsimler bile artık eskisi gibi değilken, vücudumuzun neden birkaç sene önceki hali gibi olmadığı konusunda endişe etmememiz lazım. Çünkü görüyoruzki, geçen sene uyguladığımız diyet bir işe yaramıyor. Nedenine gelince, bilmek zor. Ancak şunu biliyorum ki artk; Dukan, Atkins, İsveç, Kan grubu vs gibi isimleri olan diyetler, uzun vadede işe yaramaz. Yapmanız gereken ilk ve en önemli şey, vücudunuzu tanımak.

Diyetisyene gitmeye ve sürekli daha ince olmaya çok meraklıyız. Ancak unutmamak gerekir ki, bazı kadınlar ince olamıyor. İnce anlayışı birçok kadına göre aynı aslında. 36-38 Beden olmak, ince olmaktır. Sıfır beden olma konusunda her ne kadar atıp tutsak da (çirkin duruyor diye), hepimiz bilinç altında öyle olmayı isteriz. Erkekler dolgun sever masalı da hepimizi uyutur. Erkekler açısından bakınca durum böyle olabilir, ancak biz kadınlar hep imreniriz kemikleri biraz sayılana..

Televizyon, kitap ve dergilerden etkilenince de ortaya çıkan tablo vahimdir.
Ben bile şu yazdıklarıma inanamıyorum. Sürekli ince olmaya çabalıyorum. Biliyorumki, elimden gelen budur. Neden zorluyorum? Şartlanıyoruz sanki..

Ofiste bir arkadaşınız gidiyor diyetisyene, veriyor bir ayda 4 kiloyu rahatlıyor. Nasıl verdiği konusu şüpheli. Herkesin şüpheyle yaklaştığı birçok gıdayı ara öğünde yiyerek zayıflayan var. Siz hiç öğleden sonraki, ikindi zamanı çikolatalı gofret yiyen bir diyetzede gördünüz mü? Diyetzede diyorum, çünkü kakao (ki gerçek kakao değildir) ve şekerin vücuda verdiği zararı göz önünde bulundurursan, durum budur.

Kimseyi yargılamıyorum aslında ama 3 senedir okuduğum ve ezberlediğim birçok bilgiyi sizinle zamanla paylaşacağım...

Şimdi öncelikle gıdaları tüketirken vücudumuza etkisini bilmek lazım. devamı geliyor...:-)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder